Moda Kedileri 01
Moda’yı Moda yapan değerlerden biri de Modalıların sokak hayvanlarına olan düşkünlüğü ve merhametidir. Bu nedenle iki ayrı yazı dizisi hazırlamaya karar verdim. Biri Moda Kedileri, diğeri de Moda Köpekleri. Moda kedileri her yerde. Bazen bir esnafın vitrininde, bazen bir bankanın bahçesinde, bazen de bankta oturan bir çocuğun kucağında. Moda sahilde kayaların arasında, bir restoranın masasının altında. Semtle bütünleşmiş durumdalar.
Bu yazıların içine Moda ve Kediler ile ilgili başka konular da girecek tabii. Siz de Moda’da kedi tanıyorsanız, ismini, huyunu, suyunu biliyorsanız bizimle temasa geçer misiniz? Böylece ondan da bahsetmemizi sağlamış olacaksınız. En azından burayı okuyan herkesin tüm Moda kedilerini tanımasını ve huyuna göre davranmasını, sevmesini, korumasını amaçlıyorum. Ayrıca Moda kedilerini besleyen, sağlıkları için çabalayan gönüllülerdenseniz de bize ulaşın. Birlikte onlar için daha iyi neler yapabiliriz konuşalım. Yaşasın Moda kedileri!
Fısfıs
İlk yazıma Moda’daki ilk kedim FısFıs’tan bahsederek başlamak istiyorum. Kedim diyorum ama onu sahiplendiğimi söylemek haksızlık olur. Çünkü o beni sahiplendi. Hikayemiz 2013 senesine dayanıyor. Fısfıs bir gözünü biz tanışmadan önce kaybetmiş olan, ne zaman nereden geldiğini bilmediğim bir sokak kedisiydi. Apartmanımın önündeki arabaların üzerinde oturan, gelip geçerken biribirimize temas ettiğimiz kedi Fısfıs. Bir adı yok, kendi halinde, sakin bir kedi. Gözünden dolayı da çoğu insanın sevgi göstermediği bir birey. Ama tüyleri, bakışı, duruşu çok güzel. Gel zaman git zaman onu pıss pıss diye çağırmaktan sıkılıp fıss fıss diye çağırınca adı da oluyor.
Ocak ayı, yanılmıyorsam karlı bir gün, ilk kez ben apartmana girerken benimle birlikte içeri girdi. Sonra benim kata indi ve daireme geldi. Kediler için mekan önemlidir, bilmedikleri yerde huzursuz olurlar. Fısfıs sanki evin sahibi gibiydi, rahat ve sakin. Koltuğa yerleşip uyuyuverdi. Hazırlıksız olduğumdan evdeki yiyeceklerden verdim, bakmadı bile. Sabah uyandığımda bana bir şekilde hareketleri ile de dışarı çıkmak istediğini söyledi. Sonrasındaki dönem her akşam benimle eve girip, her sabah dışarı çıkarak geçti. Evde onun için bir tuvalet ya da beslenme alanı kurmadım, böyle bir talebi de yoktu. Sadece geceyi birlikte geçirip gidiyordu. Bazen bir kaç gün ortadan yok oluyordu. O zamanlarda birilerinin arabasına binip gezdiğini, bir başkasının evinde konakladığını öğrendim. Bir keresinde apartmanın çatısını onaran ustanın yük taşımak için kullandığı portatif vinç sepetine binip çatıya bile çıkmış hatta. Oldukça sakin ve soğukkanlı bir yaramazdı.
Yine ortadan kaybolduğu günlerin sonunda malesef onu kaybettiğimizi öğrendim. Üst kat komşum dişindeki bir apse nedeni ile veterinere götürmüş. Sonrasında bir hafta kadar onlarda misafir olmuş ama malesef toparlanamamış. Son görevimizi yapıp bahçeye gömdük. Ama durun, acıklı gibi bitmeyecek bu hikaye, FısFıs o güne kadar köpeklere daha yakın olan beni kedileri de sevmeye davet etti. Şimdi ondan aldığımız bu güçle tüm Moda kedilerine bir merhaba diyelim.
Bu yazı dizisi başka kedilerin hikayeleriyle devam edecek…